ÇANAKKALE ZAFERİNİN 99. YIL DÖNÜMÜ

İnsanların yaşamında olduğu gibi ulusların yaşamında da unutulmaz olaylar, günler, kişiler vardır. Türk tarihinin altın sayfalarından biri de 18 Mart 1915 Çanakkale Utkusuna (zaferine) ilişkindir. Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal’i tanıtan, halkının sevgi ve saygı kuşağıyla gönendiren kahramanlığı 57. Alay’a “Size ölmeyi emrediyorum!” dediği savaşın ateşleri içindeki başarısı nedeniyle parlamıştır. “Çanakkale geçilmez!” gerçeğinin yaratıcılarını inkâr eden bağnaz ve milliyetsiz nankörlerin utandırıcı yâveleri (saçma sapan sözleri), hepimizi kıvandırıp gönendiren tarihsel olguya gölge düşürme çirkinlikleri çok düşündürücüdür.
Yarın Çanakkale Utkusu’nun 99. Yıldönümü’dür. Yolsuzluk, yalan, rüşvet, sömürü, çıkar, saldırı, ayrımcılık, bencillik, ödünler ve dışa bağımlılık sarmalında yerel seçimlere giden Türkiye’miz ve vatanın tunç siperi olan göğüsleri “Ne mutlu Türk’üm!” diye kabaran Atatürk çocukları coşkulu anma toplantılarıyla atalarını anarak andlarını yineleyecekler, geleceğe umutla koşma, kötülerden ve kötülüklerden kurtulma çabalarını güçlendireceklerdir.
Alanları inleten “Hırsız var!..” çığlıkları, pencereleri ve balkonları devingen kılan ayakkabı kutuları, her gün iplikleri pazara çıkaran dinlemem açıklamaları, ibretle izlenen kısık sesler ve gözyaşları nerelere sürüklendiğimizin ilginç belirtileridir. Kişiliğin, onurun, karakterin, ahlâkın, erdemin, vicdanın, saygınlığın, özetle insanlığın kırıntısı varsa duyarsız bırakmayacak olayların yaşandığı günümüz ortamındaki şakşakçılık ve umursamazlık büyük yıkıntılara neden oluyor. Berkin Elvan için bekleyenlerin polis gücüyle dışarı atıldığı hastane bahçesi yarınlarda kınama alanı olacaktır. Toplum değerlerine karşıtlıkla hiçbir iktidar ayakta duramaz, kalamaz. Hiçbir rejim ve düzen sürekli olamaz.
Vurgu
Türk Gençliği’nin duyarlığının kanıtı olarak 15 Mart 1966’da Türkiye Millî Talebe Federasyonu Başkanı olan (1977-1980 CHP Konya Milletvekili) M. Yücel AKINCI’nın zaferin 51. Yıldönümünde yaptığı konuşmanın kimi bölümlerini köşemize alıyoruz:
“Milletlerin varlıklarına ve tarihlerinin akışlarına hâkim olan bazı dönüm noktaları vardır ki Türk Milleti bugün onlardan birinin yıldönümünü yaşamaktadır. -Bugün, kaybettiğimiz 1. Cihan Savaşı’nın içinde bütün haşmet ve azametiyle parlayan bir meş’ale: Türk gücünün, zamanın yüzen kalelerini mavi sulara gömmesiyle kazanan zaferin yıldönümüdür. Türk orduları Çanakkale’de devrin emperyalist zihniyetinin memleketimizde iddia sahibi olmayacağını kesinlikle ispat etmiştir. Vatanın, milletin şeref ve haysiyetine yakışır bir zafer kazanmıştır. -Bir milletin büyüklüğü ve kudreti, o milletin yokluklar içinde Çanakkale Zaferleri gibi tarihe altın sayfa katan güçleriyle ölçülür. -Geçmiş devirlerin siyasî emperyalizmi 20. asırda yerini ekonomik ve ideolojik emperyalizme terketmiştir. Bugün memleketimiz emperyalizmin içine düşürülmüştür. Her türlü sömürgeciliğe karşı Kurtuluş Savaşı’yla ilk darbeyi indirmiş olan Türk Milleti’ni bu hâle getirenleri ne büyük millet ne de burada yatan şehitler ebediyyen affetmeyecektir. -Memlekette iktidara sahip olanların gafletleriyle, basiretsizlikleriyle Türk Milleti’ni dünya milletleri içindeki yerinden mahrum bırakanları bu millet asla affetmeyecektir. -Bu kutsal günde, aziz vatan uğruna çarpışan adsız kahramanları, yaşayan gazileri ve aziz şehitleri Türk Gençliği adına minnet ve şükranla anar, engin saygılarımı sunarım.”
Bugün aynı duygu ve düşüncelerle Yücel AKINCI’ya katılarak başta Mustafa Kemal ATATÜRK, tüm Türk kahramanların anıları önünde özlem, sevgi ve saygıyla eğiliyor, yürekten bağlılığımızı yineliyor, ulusumuzun 18 Mart gönencini kutluyoruz.