VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ’ NİN DÜNYA GIDA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ’ NİN DÜNYA GIDA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Birleşmiş Milletler Gıda-Tarım Örgütü (FAO) her yıl 16 Ekim’i Dünya Gıda Günü olarak kabul etmiştir. Dünya Gıda Gününün amacı; dünyada yaşanan ve küresel boyut kazanan açlığa karşı insanlığın ilgisini uyandırmak, duyarlı olmasını sağlamak ve bitkisel ve hayvansal kaynaklı gıdaların üretiminin artırılmasına dikkat çekmektir.
Bir yandan Dünyada üretilen gıda maddelerinin yetersiz kalması diğer yandan üretilen gıdanın adaletsiz paylaşımı açlık sorununun özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde önemli boyutlara ulaşmasında etkili olmaktadır.
Günümüzde bir insanlık ayıbı olarak değerlendirdiğimiz açlık sorunu ''21. yüzyılın en önemli, en temel ve en öncelikli sorunu” dur.
Dünyada yaklaşık 300 milyonu çocuk olmak üzere 850 milyondan fazla insan açlık sınırında yaşamaktadır. Ayrıca Dünyada 1.5 milyar insan da gizli açlık sorunu ile karşı karşıyadır.
Yetersiz ve dengesiz beslenme (açlık/gizli açlık) bağışıklık sisteminin bozulmasına ve buna bağlı olarak enfeksiyon hastalıklarına karşı duyarlılığın artmasına, gelişme ve algılama geriliğine, çeşitli beslenme hastalıklarının ortaya çıkmasına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir. Nitekim istatistikler göre her yıl geri kalmış ülkelerde 15 milyon çocuk açlıktan ölmektedir.
Türkiye’nin son birkaç yıla kadar gıda üretimi bakımından kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olduğu kabul edilmekte idi. Günümüzde maalesef bu özellik kaybedildi. Aslında hayvansal kaynaklı gıdalar bakımından Türkiye hiçbir zaman kendine yeterli bir ülke de olamamıştır.
Dolayısıyla ülkemiz insanı hayvansal protein tüketimi bakımından yetersiz ve dengesiz beslenmektedir. Bu çerçevede Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde en önemli sorun GİZLİ AÇLIK’ tır. İnsanlar bitkisel gıdalarla karın tokluğu sağlayabilirler, ancak yeterli ve dengeli beslenmiş kabul edilemezler.
Bir toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal kaynaklı gıda maddelerinin miktarı ile doğru orantılıdır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt ve yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğumuz görülecektir.
Kuşkusuz ülkemizde hızla artan nüfusun gereksinimini karşılayabilecek kadar hayvansal gıda maddeleri üretilmediği bir gerçektir. Yetersiz gıda tüketiminin bir diğer nedeni de halkımız ve bölgeler arasındaki gelir dağılımındaki dengesizliklerdir.
Türkiye’de devletin gıda ile ilgili görev ve yetkileri üç ana başlıkta özetlenebilir;
- Toplumun gereksinim duyduğu çeşit ve miktarda gıda maddesi sağlamak, (Yeterli ve Dengeli Beslenme).
- Gıda maddelerinin toplumun alım gücü ve sağlığa ilişkin haklarına uygun olmasını sağlamak, (Denetim ve Kontrol)
- Verilen bu hizmete ilişkin hakları konusunda toplumu bilinçlendirmek (Hizmete Toplumun Katılımı),
Günümüzde gıda güvenliğinin yeterli olmasını engelleyen hususlar;
1.Yetki Karmaşasının yarattığı çok başlılık (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, belediyeler ve diğer kurumlar),
2.Ruhsat bolluğu (çalışma izni, üretim izni, gıda sicili, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı, gayrı sıhhi müessesse ruhsatı vs.),
3.Gıda kalitesini ve güvenliğini direk etkileyen, hayvan sağlığı, hayvan refahı, bitki sağlığının ve yem konusunun gıda mevzuatı ile ilişkilendirilmemesi,
4.Ülke genelinde gıda üretim, dağıtım ve satışının takip edilmemesi, bunu denetleyecek personel ve araç-gereç planlamasının yapılmaması, bunları yapacak kurum ve kuruluşların belli olmaması,
5.Gıda ile ilgili alanlarda görevlendirilen personelin özellikleri tam olarak belirlenmediği için, meslekler arası çekişmelerin yaşanması,
5. Yerel yönetimlerin uygulayacakları kuralların, konu ile ilgisi olmayan kuruluşlarca belirlenmesi,
6.Yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı tüketicilerin korunmaması, üretici ve satıcıların mağdur olması,
şeklinde sıralanabilir.
Sonuç olarak,
Bir yandan Dünya nüfusunun hızla artması, diğer yandan iklim değişiklikleri karşısında gerekli önlemler alınmadığı takdirde insanlığın geleceği gerçekten tehdit altındadır. Bu itibarla;
- Teröre karşı ortak tavır alan gelişmiş ülkelerin açlık sorunu karşısında da ortak duruş sergilemeleri ve etkili acil önlem almaları gerekir.
- Dünyada ve Türkiye’de bir yandan gıda üretimini artırmak, üretilen gıdanın adaletli paylaşımını sağlamak, diğer yandan yoksulluğu yenmek ve bölgeler arasındaki gelir dağılımındaki dengesizlikleri yok etmek hedeflenmelidir. Aksi halde açlığı ortadan kaldırmanın mümkün olamayacağını bilinmelidir.
- İnsanların yeterli ve kaliteli beslenmenin önemi konusunda eğitilmesi bu bağlamda halkın refah düzeyinin yükseltilmesi de büyük önem arz etmektedir.
- Türkiye’de tedavi hekimliği yerine koruyucu hekimliğin ön plana çıkarılması bir devlet politikası olarak ele alınmalıdır.
Veteriner hekimler derneği olarak sağlıklı bir toplum için sloganımızı
sağlıklı hayvan,
sağlıklı gıda,
sağlıklı insan,
olarak belirledik.
Saygılarımızla,
Prof.Dr.Şakir Doğan TUNCER
Genel Başkan
Yönetim Kurulu a.